ABDULLAH ÇİZGEN (1907-1987)

ABDULLAH ÇİZGEN (1907-1987)

Hattat ve ebru ustası Necmeddin Okyay’ın özendirmesiyle girdiği Sanayi-i Nefise Mektebinde, İbrahim Çallı atölyesinde çalıştı. 1932’de mezun olduktan sonra, Topkapı Müzesi’ne saray ressamlığı kadrosuyla girdi. Müzenin resim ve Türk işlemeleri bölümlerinin kurulması yolunda çaba gösterdi. O yıllarda İstanbul’a iltica etmiş olan Perof’tan resim onarım tekniğini öğrendi. Topkapı sarayı koleksiyonunda bulunan pek çok eski tabloyu onardı. Yeni meclis binasının dekorasyonu için Anadolu’ya gönderilen ressamlar arasında Konya’ya gitti. Bu yöreden yaptığı resimlerle, Konya’da bir sergi düzenledi. Arkeoloji çalışmalarına katıldı. Keban kurtarma kazılarında görev aldı. Bu kazılarda bulunan yapıtların çizimlerini gerçekleştirdi. Topkapı Sarayı’nda başladığı görevini, Arkeoloji Müzesinde sürdürdü. Müstakillerin sergilerine resim verdi. Devlet sergilerine katıldı. Yurt dışında Moskova ve Viyana sergilerine katıldı.

Oğlu Gültekin Çizgen, babası Abdullah Çizgen’in sanatı Üzerine şunları yazıyor: ‘’Bu kalender mizaç, moda saydığı akımlar arasında arayışlar yerine, ölçülü, dengeli,düzenli bir resmin takipçisi oldu. Bu yüzden, belki Topkapı Sarayı’nın tarihsel atmosferinin de getirdiği bir romantizmin çerçevesi içerisinde, sarayın tarihsel anısı ‘’ehl-i hiref’’ örgütünün sanki bir sanat eriymişçesine, minyatürle ilgilenip, o değerlerin bugünün resminde nasıl kullanılabileceğinin arayışlarına girdi. Babamın getirdiği başka bir konu da, tarihi portre galerisindeki sultan resimlerine yeni yorumlar kazandırmak oldu. Bu türde bir çalışma (Yıldırım Bayezid), benim koleksiyonumun çok değerli bir parçasıdır. Çizgen, enteryörlerin, portrelerin ve figürlü kompozisyonların yanında, çok sayıda peyzaj ve natürmort da yaptı."